Kan uyuşmazlığı diğer adı ile kan uyumazlığı doğumlarda önem taşımaktadır. Annenin negatif yanı Rh (-) kan ve babanın ise pozitif Rh (+) kana sahip olması durumunda yaşanır. Bu durumda bebek eğer anneni kanındaki gibi negatif özellik taşıyor ise problem yaşanmaz iken tam tersi durum olan Rh (+) yanı pozitif taşıması sonucunda ise kan uyuşmazlığı olayı meydana gelir.
Kan uyuşmalığı durumu yukarıda bahsedildiği gibi yaşanıp başka hiçbir durum kan uyuşmazlığına sebep olmaz. Kan uyuşmazlığının yaşanması ilk gebelikte çok fazla bir probleme sebep olmamakla birlikte diğer bir gebelik düşünüyor ise mutlaka gerekli olan tedavinin yapılması gerekir.
İlk doğumunu yapan anne, kan uyuşmazlığı ile doğum esnasında kan karşımı yaşar. Bu durumda vücut bu kan hücresi ile savaşmak için antikor üretir. İkinci gebelikte ise vücut daha önceden tanıdık olan ve düşman olarak gördüğü bebeğe zarar vermeye başlar. Maalesef ilk doğum sonrası gerekli olan tedavi yöntemini uygulamayan annelerin, ikinci gebelikleri ölüm ya da düşük ile sonuçlanıyor. Antikorların sebep olduğu kansızlık ile kalp yetmezliği ve buna benzer sebeplerden dolayı ikinci bebek ölebilir. Kan uyuşmazlığı nedir, sorusuna yanıt verdikten sonra tedavisi için neler yapılabilir diye düşünmeye başlamış olabilirsiniz.
Kan Uyuşmazlığı Tedavisi Nedir?
Kan uyuşmazlığında farklı iki tedavi yöntemin vardır. İğne ile tedavi ve kan değişi ile tedavi yöntemleri bulunuyor. Doğum olmadan önce bebeğin kan grubu bilinemez. Fakat annenin Rh değerine sahip olmaması durumun da oluşabilecek olan sakıncalar bilinmektedir. Bunun için önlem alınması gerekir. Anne adayına koruyucu özellik taşıyan Anti-D iğne yapılır. Doğumun akabinde bebeğin kan grubuna bakılır. Eğer kan grubu baba ile eş değer olan Rh pozitif değere sahip ise iğne tedavisine devam edilir. Bu iğne tedavisinin devam etmesinin sebebi antikor üretimine engel olmaktır.